Günümüz teknolojisi, iş yaşamı ve artan stresli yaşam koşulları sebebiyle hepimiz yorgun düşebiliyoruz. Kimi zaman enerjimiz düşer, kimi zaman motivasyonumuz. Hatta bazen tükenmişlik de yaşıyoruz. Herkesin dilinde değil mi şu Tükenmişlik Sendromu? ‘’Hiçbir şey yapasım yok, tükendim galiba!’’Peki gerçekten kolunu kaldıracak hali olmayınca mı Tükenmişlik Sendromuna yakalanmış oluyor insan? Ne ki bu Tükenmişlik Sendromu? Hakkında ne biliyoruz? Hepsi ve daha fazlası sizin için hazırladığımız bu yazıda...
Tükenmişlik Sendromu nedir?
Tükenmişlik sendromu kavramı ilk kez 1974 yılında Herbert Freudenberger tarafından ortaya atılmıştır. Freudenberger’in tanımına göre tükenmişlik sendromu; insanların aşırı iş yükü sebebiyle işlerin gerekliliklerini yerine getirememeleri, duygusal olarak tükenmeleridir. Genel olarak başarısız olma, yıpranma, enerji ve güç kaybı olarak tanımlanır.
Tükenmişlik kelimesiyle genel olarak, bireylerin yaşadığı başarısızlık, aşınma ve bitkinlik duygularının toplamı vurgulanır.
Tükenmişlik Sendromunun belirtileri ve nedenleri nelerdir?
Tükenmişlik sendromu günümüz koşullarında her sektörden bireyin yaşayabileceği bir durumdur. Bireyleri bedensel, ruhsal ve psikolojik olarak zorlayan bir duruma uzun süreli maruz kalma sonucu oluşur. Doğru bilinenin aksine tükenmişlik bir hastalık değil, sendromdur. Yorgunluk, bitkinlik gibi fiziksel belirtilerinden dolayı sıklıkla belirtileri yanlış tanımlanabilir. Yavaş yavaş ve sinsice gelişir, aniden ortaya çıkmaz, bu yüzden fark edilmesi zorlaşabilir. Kronik strese bağlı olarak oluşur, çoğu zaman belirtileri bireyler tarafından önemsenmez ve uzmana başvurma konusunda gecikmeler yaşanabilir. Belirtiler göz ardı edilirse başa çıkılmaz bir hal alabilir.
Tükenmişlik sendromunun bazı nedenleri;
- Yoğun iş temposu, çalışma saatleri, iş niteliği, iş beklentileri - Ailesel ve ekonomik nedenler - Gerçek dışı hedefler - Kişilik özellikleri - Meslektaşlarla/yöneticilerle çatışma, işyeri hiyerarşisi - Rol çatışması ve rol belirsizliği - Zaman baskısı - Düşük ücretle çalışma - Mobbing
Tükenmişlik sendromunun belirtileri; - Fiziksel belirtiler (yorgunluk, bitkinlik, kilo kaybı-artışı, kas-mide ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı, çarpıntı, solunum güçlüğü, uyku bozuklukları…) - Psikolojik belirtiler (çabuk öfkelenme, sabırsızlık, umutsuzluk, çaresizlik, yalnızlık, alınganlık, huzursuzluk, özgüven eksikliği ve kendini değersiz hissetme…)
- Davranışsal belirtiler (içe kapanma, sosyal ilişkilerden kaçınma, başarısızlık, unutkanlık, erteleme, işten nefret etme, sigara alkol kullanımı, aile içi şiddet, tahammülsüzlük…)
Tükenmişlik Sendromu Kimlerde Görülür? İsmi ve belirtileri nedeniyle sadece iş yaşamında görüldüğü düşünülse de iş sektörü dışında da rastlamak mümkündür, yani bir işte çalışmıyor olsanız da tükenmişlik sendromu belirtilerini göstermeniz mümkün. En çok iş hayatında görülmesinin sebebi iş koşullarının tükenmişlik sendromu belirtilerinin ortaya çıkmasında tetikleyici olmasıdır. Doğrudan insana hizmet eden ve birebir insan iletişimine dayanan meslekler başta olmak üzere, sağlık sektörü, hizmet sektörü, öğretmenler, akademisyenler, polisler, yönetici kademesinde olan kişilerde görülür. Bunların haricinde; - Yüksek beklenti ve idealleri olan kişiler,
- Mükemmeliyetçi kişiler,
- Hayır diyemeyen, hassas kişiler,
- Yüksek sorumluluk bilinci olan kişiler,
- Kolayca moral bozukluğu yaşayanlarda görülür.
Tükenmişlik Sendromuyla Baş Etmenin Yolları Nelerdir?
1) Öncelikle problemin varlığı kabul edilmelidir. Ardından tükenmişlik sendromunun ne olduğuyla ilgili doğru kaynaktan bilgi edinilmelidir. Kişi kendini tanımalı ve durumun farkında olmalıdır, çözüm aranmalı, gerekirse yardım alınmalıdır.
2) Bireyler bir işe başlamadan önce o işin gereklilikleri hakkında bilgi sahibi olmalıdır. İşin risklerini öğrenmeli, gerekirse ara vermeli, imkanları el veriyorsa değiştirmelidir. En önemli etken, işten kendine zaman ayırmak ve işle bireysel zamanı birbirinden ayırmaktır. 3) Bireyler streslerini yönetmeyi öğrenirlerse üstesinden gelmek çok daha kolay olacaktır, çünkü temel faktör strestir. Doğru nefes almalı, meditasyon yapmalı, beraberinde müzik dinleme, spor yapma gibi faaliyetler ve dengeli beslenme unutulmamalıdır.
4) İş dışında geçirilen zamanlar iyi şekilde planlanmalıdır. Hobi edinilebilir. Tatil yapılarak dinlenme molaları verilebilir.
5) Kişisel olarak empati, problem çözme, iletişim ve çatışma becerileri geliştirilmelidir. 6) Doğal bir durum olduğu ve herkesin hayatının bir döneminde başına gelebileceği unutulmamalıdır. Değişimi kabul etmeli ve sabırlı olunmalıdır.
7) İş dışındaki yaşam unutulmamalıdır ve ihtiyaç duyulduğu takdirde bir uzman yardımına başvurulmalıdır.
Comments