top of page
  • Yazarın fotoğrafıFirdevs Demirel

AİLEDEN UZAK ÜNİVERSİTE HAYATI NASIL GEÇER?


Üniversite pek çok gencin hayallerine ulaşmak, ulaşabilmek adına aslında hayata attığı ilk adım olarak görülebilir. Hele ki aileden uzakta üniversite okumak; deneyimlerimizin artmasına, yeni tecrübelerle hayatı tanımlamamıza ve aynı zamanda kişisel sorumlulukların bilincine varılması konusunda önemli bir adımdır. Bazı durumlarda dezavantaj yaratsa da aileden uzak kendi ayaklarımız üzerinde üniversite okumak kişinin kendi özgüveni içinde oldukça mühimdir. Yaşanan olaylarla kendimizin başa çıkması; bununla baş etmenin yollarını aramamız, akşam eve dönemeyişimiz de bizi hayatla ilgili büyüten noktalardır. Kişiyi yetiştiren unsurlar olarak büyük katkısı olan aileden uzak üniversite hayatı sürekli avantaj sağlamayabilir. Aile evinde alınan sorumluluklar belli bir noktaya kadar gelir ve orada durur. Ama aileden uzaklaşan kişi, sorumluluk anlamında daha çok gelişim gösterir. Aile yanında herhangi bir maddi zorluk ya da ekstra düşüneceği başka bir durum söz konusu olmaz. Bu anlamda da kişiye katkı sağlar. Zaruri ihtiyaç dışındaki ekstra harcamaları sık sık yapamaz ve bunu yönetmek zorunda kalır. Üstelik bu yüzyıl içerisinde para yönetimi de kişi hayatı için gereklidir. Gördüğümüz üzere üniversite hayatının uzakta geçmesi genel olarak sorumluluk bilincine katkılar sağlar. Diğer yönlerine bakacak olursak;

Yurt ve Ev Hayatı:

Toplu yaşamak zorunda kaldığımız bu alanlar, aile evi gibi mecburiyet duygusunu değil daha çok tahammül duygusunu ön plana çıkaracaktır. Daha önceden hiç görmediğimiz insanlara güven duymak ve anlaşmak oldukça zordur. Zor olsa da şartların hepiniz açısından eşit olduğunu düşünmek rahatlatıcı olabilir. Diğer bir taraftan ise buralarda da bir odaya sahip olsak, ortak kullanım alanları kişilerin birbirlerine olan ihtiyacı ön plana çıkarır. Farklı kişilikler tanımak, tanımlamak ve yaşamak zorunda kalmak bazı durumlarda bizleri zorlayabilir. Ama bunu başarmak; önyargısız diğer insanlara yaklaşabilmek, ilişki kurabilmek keyif vericidir. Her şey gibi bu sürecinde belli bir alışma aşamasından geçmesi ve insanları olduğu gibi kabul görmek, farklı kişiliklere alışmak veya tahammül etmek ilk başlarda zorlayıcı olsa da bir süre sonra keyif verici hale gelir. Baktığımız zaman bu durumda hayatımıza katkısı büyüktür. Şüphesiz bazı şartların zorluğu kişinin gelişimi açısından büyük getiriler sağlar.

Okul Hayatı:

Farklı kültürden binlerce kişiyle aynı yerde okumak müthiş bir deneyim getirebilir. Bu deneyim hep iyi olmasa da düşünülünce hayatımızın hiçbir yerinden bir daha bu kadar karma bir kültürlerin olduğu bir ortamı bulunmayabilir. Ama burada kendi aile evimizde gördüğümüz kültürü görmek ve göremediğimiz yine kişi açısından zorlayıcı olabilir. Kültürlerle çatışmak ve onları eleştirmek bu durumun daha da zorlayabilir. Bunu yapmak yerine herkesin kültürünün farklı olduğunu ve bunu kimsenin seçemeyeceğini düşünmek ve hatta bunu öğrenmek ve benimsemek okul hayatını aileden uzaktayken daha sağlıklı kılabilir. Dünyanın neresinde olursak olalım kültür her kişinin doğuştan kazandığı olguları olduğu için bunu ayıplamak, yok saymak ya da kötü anlamda eleştirmek oldukça yanlıştır.

Yani bakıldığı zaman üniversite hayatını ailemizden uzak geçirmek pek çok alanda zorluk yaşatabiliyor. Bence kişiliğin bu duruma uyması da önemlidir. Bazen aileden uzak kalmak aile ilişkilerimizin gelişmesine de oldukça katkı sağlar. Bazı aile içi durumları yaşarken anlamıyor oluşumuz, uzaktan bakıldığı zaman anlaşılır olabilir. Bence üniversiteli olmak isteyen herkesin bir dönem bu sorumlulukları alıp ailesinden uzak kalması gerekir. Çünkü hayat katkıları oldukça büyüktür. Özgürlük sınırlarını da kendimiz çizebilir ve şekillendiririz. Bunun dozunu da iyi ayarlamak önemlidir. Muhteşem deneyimlerin, zorlukların ve bazen hayal kırıklığı olsa da bir dönem aileden uzak üniversite okumak hayatımız içinde güzel bir tecrübe olarak bizimle ömür boyu gelebilir.


343 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page