Günümüz tarzına, modasına, ekonomisine ve yaşam biçimine kadar uzanan, bu çağın insanlarının bolca kullandığı bir kavram ‘Nostalji’.
Nostaljiyi bireysel olarak ele alırsak şöyle tanımlayabiliriz:Modern insanın kendi yaşadığı ya da özlemini çektiği bir dönemin hayal edilmesidir.
Sosyolojik boyutuyla nostalji ise, modern- leşme ile ilgilidir.
Sanayileşme ile başlayan modernleşme, batı toplumlarını doğadan koparmış, yapay mekânlar içine hapsetmiştir.
Bu mekânların gün geçtikçe tek düzeleşmesi, bireylerde, kendi kişiliklerini, farklılıklarını ifade edecek mekân ya da nesnelerin arayışlarına neden olmuştur.
Bu sebeple, sürekli arayış içine giren insanlar,bu durumu bir yaşam tarzına getirmeye çalışarak bazı kavramlar ortaya çıkarmıştır.
Günümüz modasındaki “retro” ve “vin- tage” kavramları, nostalji ile birlikte gündeme gelmektedir.
Moda tasarımı kapsamında “Retro” sözcüğü, Thames & Hudson, Fashion and Fashion Designers sözlüğünde, “En az yirmi yıl önceki bir döneme ait giysi- lerin moda tasarımında kullanımı” olarak açıklanmaktadır.
Bu kavramı modaya göre yorumlarsak,o dönemde yaşayan insanların rol ve sosyal statüsünü günümüze taşıyarak, insanların ihtiyacı olduğu psikolojik ve sosyolojik ihtiyaçlarını, moda haline getirip sunarak,tatmin etmelerine olanak sağlamak ve bu anlamda getirilen yeniliklerle pazar payı sağlamaktır.
Nostalji’ye daha çok yönelmemizi sağlayan diğer faktörlerden biri de, yaşadığımız dönemin getirdiği yeniliklerle beraber değişen dünya.
Gelişen teknoloji ile her geçen gün yeniliklere tanık oluyor ve
içinde bulunduğumuz ‘Teknoloji Çağı’ diye adlandırılan bu çağda, oluşumlara adaptasyon süreci ister istemez hayatlarımızı etkileyen bir süreç oluyor.
Bu süreç ilk olarak bilgisayarların hayatımıza girmesiyle başlasa da , yaklaşık 10 yıldır hayatımızda olan akıllı telefonlarla yaşıyor,büyüyor ve öğreniyoruz. Bu süreçte teknolojinin çığır açarak ilerlemesi geliştirilen yapay zekalarla birlikte dünyanın değişimine tanık oluyoruz.
Bu gelişmeler, çoğu zaman hayatı kolaylaştırsa da aslında insanları bağımlı hale getirerek,resmen kölesi haline getiriyor. Gelişen teknolojiye her ne kadar ayak uydursak da yaşadığımız anları kaçırabiliyoruz. Yani anı yaşarken kaydetmeyi tercih ediyoruz. Evde, işte, dışarda sürekli biraz İnstagram, biraz Twitter derken hayatın akışını bozuyor ve erteliyoruz.
Zaman bu şekilde akıp giderken, geçmiş zamana karşı biriktiriyoruz keşkelerimizi.
Kaçırdığımız anların kıymetini sonra anlıyoruz belki de ya da alışamadığımız bu yeni düzene ayak uyduramadığımız için geçmişe olan özlemimiz daha da artıyor, bundan dolayı nostaljiye daha çok ilgi duymaya başlıyoruz.
Eski olan şeylere daha da ilgi beslemeye başlıyoruz, bu şekilde kendimizi daha mutlu hissettiğimizi fark ediyoruz.
Her şeye rağmen bizi günümüz çağının stresinden, koşuşturmalı geçen şehir hayatının içinden az da olsa alıp ruhumuzu besleyen nostalji iyi ki var...