top of page
  • Yazarın fotoÄŸrafıŞeydanur ÅžimÅŸek

İÇİMİZDE KALMASIN



Hayat bir değirmen gibi hem onunla taşıdığımız yaşanmışlıkları, hayalleri, kırıklıkları bir kenara bıraktırıyor hem de bazı anların, isteklerin, tutkuların olmamışlığını hatırlatarak taşıyıp tekrar önümüze sürüyor. Sanki bunlarsız yapamayacağımızı hissedip aynı şeyleri yüzlerce kez yapmışlığımız vardır. Tabi yüzlerce kez dediysem lafın gelişi. Israrcıyız işte hayatımız söz konusu olunca. Neden böylesine ısrarcıyız demiyorum, aksine bence bu çok güzel bir hayat tecrübesi oluyor insana. Denemek, çabalamak çok şey öğretiyor bizlere. Gerçekten istediğiniz bir şey için her şeyi göze alırsınız. Denemek, adım atmak elbette yorar. Çok zor durumlara da düşersiniz belki. Ki benim yorulduğum zamanlar çok oldu. Elbette sizin de olmuştur böyle zamanlarınız. Ne kadar yorulursam yorulayım, geriye dönüp baktığımda neden bunu yapmamışım, neden böyle söylememişim demiyorum. Elimden geldiğince harekete geçmişim, bir şeyi denememenin pişmanlığı yok üstümde. Dedim ya yoruluruz illa ki… Kimi zaman bedenimiz, kimi zaman yüreğimiz; bir zaman sonra hayallerimiz, hislerimiz yorulur.

 

Hatalar yaparsın hayallerinin, isteklerinin peşinden giderken. Bu tabi ki çok doğal, onca yol deniyorsun, her yolda farklı farklı unsurlarla karşılaşıyorsun bilmediğin, tanımadığın. Anlamlandıramıyorsun bazı insanları mesela. Anlam yüklemen gerektiğini düşünsen de bazı şeyler anlamı olmadan kalıveriyor öylece. Denemiş oluyorsun ulaşmak istediğin şeyin yollarını. Aslında kalbinde o kadar çok anlam barındırırken onun için, tek bir şey, belki bir söz, belki bir hareket o anlamların karmakarışık olmasına sebep oluyor. Toparlaman gerekiyor artık bu karmaşayı, biliyorsun. Artık yoruldun, biraz çekilmen gerekiyor kabuğuna. Güç bulup tekrar yollara düşeceksin. Belki yine aynı şey için, belki de başka bir şey için. Olmayan için şunu söyleyeceksin kendine, hayal edip yerimde beklemedim, adım attım, evet olmadı ama gittiğim yollar bana çok şey kattı; yeni hisler, yeni tecrübeler… ve en önemlisi yapmam gerekenleri yaptım, pişman değilim. Zamanın varken, imkanın varken bir şeyi yapmamanın pişmanlığı büyük olsa gerek. İşte denemek bize hayallerimizle ilgili bazı olacak ve olmayacak şeyleri gösterir. Yaptığımız hatalar ise yanımıza kâr kalır, bize tecrübe katar.

 

Demek istediğim yapılmayan, denenmeyen şeyler ileride bir şekilde karşımıza çıktığında, gördüğümüz manzara bize üzüntüden başka bir şey vermez. Benim istediğim şeye bir başkası ulaşmış, denedim diye buna üzülmeyecek miyim, diyebilirsiniz. Yine kötü hissedebilirsiniz ama bu ömrünüz boyunca sizi üzüntüye hapsetmez. Elbette belki kalbinizin, belki aklınızın bir köşesinde öylece duracaktır. Ama hayalleriniz, hayatınızdan kendiliğinden geçip gitmedi. Siz sadece izleyici olmadınız, kendiniz için akışa yön verdiniz. Kendiniz için çabalamanın verdiği huzuru tatmış oldunuz. Üstüne gittiğiniz şeyler sizi yıpratsa da önünüze yeni umutlar çıkacaktır. Yorulunca umutsuzluğa kapılmayalım yeter ki.

 

Hiç beklemediğimiz bir anda içimizde beslediğimiz umutlar, hani tam da kış bitti denilecek zamanda sakin sakin yağmaya başlayan kar taneleri var ya, işte bu beyaz kar tanecikleri gibi geliverecek. Nasıl olsa kendinize büyük pişmanlıklar yaşatmadınız, umutlarınızı tekrar canlandırmak kolay olacaktır. Hepimizin hayalleri bir yerlerde ulaşılmayı bekliyor ama sadece bakmak yetmiyor onlara. Gayret eden her insan illaki bir gün hayallerine ulaşır. Belki düşlediğimizden farklı bir şekle bürünmüştür o hayal. Yine de bizimdir. Zaten şekilde değil mesele, ulaştığımız hayalin bize hissettireceklerinde. Hayallere giden yolda bir şeyleri denemiyorsak üzülmeye hakkımız yok. İşte başından beri bahsettiğim pişmanlığı yaşayıp yaşamamak bizlerin elinde.

 

Denemiş olduktan sonra pişmanlık ayağımıza dolanmayacak ve hayalimize başka bir bahara kadar veda etmemiz kolaylaşacak. Kıymetli canımızı kendi kendimize yakmayalım, bazı şeyleri bırakmamız gereken yerde bırakmalıyız… Unutma, denedik, gördük ve güçlendik.

39 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page