Doğu ile Batı arasında sınırda yer alan ve Anadolu’ya açılan bir kapı olarak görüldüğü için Urartular, Selçuklular, Ermeniler ve Osmanlılar döneminden beri ismi kapı anlamına gelen Kars olmuş. Anadolu, Mezopotamya ve Kafkas kültürünün en güzel şekilde harmanlandığı ve ev sahipliği yaptığı medeniyetlerden değerli izler taşıyan bu şehir adeta bir tarih hazinesi…
Her sabah ülkede güneşin ilk doğduğu yer ve yıl içerisinde karın ilk düştüğü yer bu şehirdir. Tarihteki en eski yerleşim birimlerinden bir tanesi ve yıllar boyunca sınır şehri olmasından dolayı binlerce istilaya uğrayan Kars, bir serhat şehri. Tarihindeki savaşlar ve başarılar nedeniyle de ilk ‘’gazi’’ madalyasını almaya hak kazanan il de Kars’tır.
Kars, farklı zamanlarda pek çok devlete ev sahipliği yaptığından Urartu, Pers, Arap, Selçuklu, Osmanlı, İngiliz, Ermeni ve özellikle Rus etkisi altında kalarak çok kültürlü bir şehir haline gelmiştir. Günümüzde Kürt, Türk, Azeri, Terekeme ve Türkmenlerin yaşadığı bu şehirde farklı dinlere ait ibadet yerleri, farklı devletlere ait mimariler, eski taş evler, antik kent ve çok sayıda heykel bulunmaktadır. Sanata önem veren şehrin konservatuarı Türkiye’nin en önemli konservatuarlarından.
Namık Kemal’in dizelerine ve Orhan Pamuk’un satırlarına ilham vermiş Kars’ı Cemal Süreya ‘’beyaz, uykusuz ve uzakta’’ diye niteler.
Yani Kars, bir müzik, dans, portreler ve sanat şehri…
1- Ani Harabeleri’ni Görün!
Kars’ın güneydoğusunda, şehir merkezine 42 km mesafede yer alan Ani Örenyeri Türkiye-Ermenistan sınırını belirleyen Arpaçay boyunda yer almaktadır. Yüzyıllar boyunca birçok savaşa tanıklık etmiş ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış alan çok geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Üzerinde görülmeye değer çok fazla kilise, cami, tapınak, hamam ve mağara bulunmaktadır. Tarih kokan bir alanda, hiç böyle bir gezi deneyimi gerçekleştirmemiş olduğunuzu iddia ediyoruz.
2- Ermenistan’a Selam Verin!
Ani Harabeleri'nin konumu gereği, Türkiye-Ermenistan sınırında yer aldığını söylemiştik. Ani gezintiniz sırasında komşu ülkemiz olan Ermenistan’ın topraklarını ve sınırdaki gözetleme kulelerini çok net görebileceksiniz, öyle ki telefonunuza yabancı topraklara girdiğinize dair bilgi mesajı gelecek. Türkiye’nin bir ucundasınız, karşısı Ermenistan, selam verin!
Sarıkamış'ı Gezin!
Kars’ın eşsiz Akdeniz ormanlarını andıran çam ağaçlarıyla kaplı ilçesi Sarıkamış, Türkiye’de kristal karın yağdığı tek yer. Her sene kar yağdığında Türkiye’nin dört bir yanından turistlerin akın ettiği en görkemli kayak pistlerine sahip kayak merkezi Sarıkamış. Kış turizmine ev sahipliği yapan ve kalabalıktan dolup taşan Allahuekber dağlarında kayak yapmanın ve teleferikte eşsiz orman manzaralarına dalmanın tadına doyamayacaksınız.
4- Tarihi Rus Sokaklarını Adımlayın!
Kars küçücük ve sıcacık bir şehir. Şehir merkezi belli başlı birkaç caddenin üzerine kurulmuş durumda fakat adım attığınız her yer tarih kokuyor. Eskiden yıllarca Rus hakimiyetinde kaldığı için Rus mimarinin örneklerini sokaklarda bol miktarda görüyorsunuz ve yürürken kendinizi adeta bir başka ülkede hissediyorsunuz. Tarihi Ordu Caddesi’ni ve Defterdarlık ve Hizmet binalarını görmeden ve fotoğraflamadan şehirden ayrılmayın.
5- Kars Kalesine Çıkın!
Şehrin en güzel yeri hiç kuşkusuz ayaklarınızın altında olduğu yer. Tarihi Kars Kalesi. Bu kalenin bir de rivayeti var, bu rivayete göre Kars Kalesi’ne çıkanlar 7 yıl şehirden ayrılamıyor, ne kadar doğru olduğunu bilemeyiz ama sıcak ve samimi… Kars’a karşı semaver çayınızı yudumlamayı ve kalenin dibindeki Tarihi Kümbet Camii ve 12 Havariler Kilisesi’ni yukarıdan izlemeyi ihmal etmeyin deriz.
6- Hasan El Harakani Türbesi’ni Ziyaret Edin!
Hz. Mevlana’nın mesnevisinde anlattığı, kendisinden ‘’Şeyhi Din’’ olarak bahsettiği ve Anadolu’nun fethine katkılar sağlayan 11.yy tasavvuf alimlerinden Hasan El Harakani’nin de memleketidir Kars. Türbesi ve camisi Kars Kalesi’nin eteklerinde bulunur.
7- Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi’ni Gezin!
19. yüzyılda, Rus ordularının istilasına karşı şehrin savunulmasında önemli işlevlere sahip olan tabyalar, 1828'deki Rus saldırısının püskürtülmesi, 1855'teki Kars Zaferi'nin kazanılması ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında savunma amaçlı kullanılmıştır. 1828 yılında Rusların bir gece baskını esnasında bu tabya içerisinde bulunan bütün askerlerin şehit edilmesi üzerine tabyanın adı halk arasında Kanlı Tabya olarak kalmıştır. 1921 Kars Antlaşması için Kars’a gelen Rus generallerinin Kazım Karabekir Paşa’ya hediye ettiği Beyaz Vagon da burada sergilenmektedir.
8- On İki Havariler Kilisesi (Kümbet Cami)’ni Görün!
Gürcü Krallığı olarak bilinen Bagratlı Hanedanı Kralı tarafından 10. yy'da yaptırılan Ermeni-Gürcü Kilisesi olarak bilinen On İki Havari Kilisesi, diğer adıyla Kümbet Camii, Rus İşgali döneminde Rus - Ortodoks Başpiskoposluğu olarak kullanılmış. Doğu'daki Ayasofya olarak bilinen On İki Havari Kilisesi bugün camii olarak kullanılıyor. İsmini ise Kubbe kasnağının dış duvarları bölümünde bulunan 12 Havari'ye ait kabartma şeklinde figüratif bezemelerden alıyor.
9- Aşık Atışmasını Dinleyin, Kafkas Dansı İzleyin!
Kültürümüze ait en güzel geleneklerden bir tanesi Aşık Geleneği! Bu gelenek, Kars’ta yüzyıllardır korunan ve yaşatılıyor. Kars’ın tarihe ve aşıklara verdiği önem son derece büyük. Ova, dağ, köy dinlemeden dolaşan saz çalıp şiir okuyan aşıkların hikayesine burada tanık olmak mümkün. Şehirde belirli mekanlarda haftanın belirli akşamları halk ozanları ve aşıklar atışarak size eşsiz anlar yaşatıyor. Bu güzel şöleni Kars Aşıklar Otağı ve Serhat Halkoyunları ve Müzik Evi’nde dinleyebilirsiniz. Kars denildiği zaman akla elbette ki Kafkaslar geliyor! Kadın ve erkekleriyle, yüksek ritmi ve oldukça hareketli figürleriyle Kafkas Dansı izlemeye değer. İzlemeden giderseniz ayıplarlar, o derece!
10- Çıldır Gölü Festivali’ne Katılın!
Her yıl Şubat ayının başlarında Çıldır Gölü -30 derecede buz tuttuğu vakit düzenli olarak yapılan Buz festivali akla geliyor elbette. Donan buzun kalınlığı 50 cmlere varırken göl üzerinde yapılan Cirit gösterileri, atlı kızaklar ve oyunlar çok büyük bir eğlence halini alıyor. Delinen buzdan atılan balıkçı ağlarını görmeniz ve mükemmel lezzetiyle sarı balığın tadına bakmanız mümkün.
11- Kars Mutfağı ve kaz etinin tadına bakın.
Kaz eti ve kaşarı, peynirleri ile meşhur Kars. Kaz etinin tadına baktıktan sonra anlıyorsunuz ki tavuk etinden daha lezzetli bir et varmış. Büyükbaş hayvancılıkla beraber kaz beslemesi de son derece yaygın Kars’ta. Etsiz mantı diyebileceğimiz yoğurtlu hamuru ve üstüne yağ sosuyla Hengel’i, eşsiz otlardan yapılmış şerbet ve hoşafları, safranlı pilavı, evelik çorbası, incik etiyle yapılmış Piti’si meşhur yemekler arasında. Her birinin tadı ayrı güzel yemekleriyle bu mutfağı tatmadan gidenleri Kars’a gitmiş saymıyoruz biz.
Comments