Sosyoloji bölümüne yeni başlayacaklar, bölümde olanlar veya sosyolojiyle yalnızca ilgilenenler, sizler için ufak bir kitap listesi hazırladık. Sosyoloji bölümünü okurken sosyoloji tarihinden geçmiş ve geçmekte olan önemli isimleri ve kuramları pek çok derste farklı bağlamlarda okuyacaksınız. Bunların yanında pek çok ek kaynak; sosyolojik araştırmalar, makaleler vb. okuyacak, öğreneceksiniz. Ayrıca sosyolojinin edebiyatla ilişkisini kullanacak edebi eserler, özellikle toplumların ince detaylarını ve arka planını barındıran romanlar üzerinde durabileceksiniz. Burada ise sosyolojiyle ilgilenenlere uygun olabilecek önerilerde bulunuyoruz.
İntihar/Emile Durkheim
Ünlü toplumbilimci Emile Durkheim’in İntihar sorununa yer verdiği kitap. Durkheim bilimsel verilerden yararlanarak intihar üzerine açıklamalar yapıyor ve asıl olarak toplumsal düzen ve düzensizliğin kaynaklarına değiniyor. İntiharın yalnızca psikolojik nedenlerle ilişkilendirilemeyeceğini düşünen yazar, intiharın toplumsal bağlamına dikkat çekiyor. Belirli bir toplumda intihar artışının toplumsal yapılardaki bütünlüğü bozan dinamiklerin göstergeleri olabileceğini söylüyor. Ve intiharı, intihar edenin ilişkisine göre bencil, özgeci, kaderci ve anomik olmak üzere dört farklı tip tespiti üzerinden açıklamalarını sürdürüyor.
Komünist Manifesto/Karl Marx ve Friedrich Engels
Sadece sosyoloji değil çoğu sosyal bilimde okutulan, adının geçmemesinin neredeyse imkansız olduğu Karl Marx ve Friedrich Engels’in kitabı. Eser döneminin toplumsal, siyasal, ekonomik ve sınıfsal koşullarını derinlikli bir şekilde ortaya çıkarmakta ve etkisini bugün hâlâ sürdürmektedir. Eserin başında yer alan, “Bugüne kadar var olan bütün toplumların tarihi, sınıf çatışmaları tarihidir” sözü ise Marx’ın daha sonraki eserlerinin de temel düşüncesini oluşturmaktadır. Bu anlamda Sosyoloji bölümünde adını her daim duyacağımız Marx’ın düşünsel yapısını anlamak için önemli bir kaynaktır.
Tüketim Toplumu/Jean Baudrillard
Baudrillard kitabında, ‘nesne tüketimi’ üzerinden gider, bunun nasıl bir ilişki biçimi yarattığını ve sistemli bir etkinlik haline geldiğini hatta tüketimin temel toplumsal etkinlik ve bütünleşme biçiminin kendisi olduğunu anlatır. Günümüz kapitalist toplumlarının akıl almaz tüketim çılgınlığına ve bireyin buradaki yanılsamasına dikkat çeker. Bu yanılsama, bireyin özgürlüğü üzerinedir. Tüketim nesneleri üzerinden insanların neyi nasıl ve ne zaman tüketeceklerine ilişkin verilen bilgi, tüketmenin var olma modu haline gelmesi, ihtiyacın sistem tarafından yaratılması, tüketimin ilerleme ve mutluluk getireceğine inanılması şeklinde uzayıp gidecek bir yanılsamadır. Toplumların hiperuyumluluğuna ve bireyin bireyliğini kaybedişine, yabancılaşmasına ve bu yabancılaşmayla bütünleşen sisteme dair açıklamalarını sürdürür. Günümüz toplumlarına ilişkin açıklamalarıyla Sosyoloji bölümü okuyanların mutlaka okuması gereken bir kaynak.
Germinal/Emile Zola
Natüralizm akımının en ünlü yazarlarından biri olan Fransız yazar Emile Zola’nın kaleme aldığı dünyanın en ünlü gerçekçi tarz romanlarından biri Germinal. Kitapta ana konu maden ocağında geçmektedir ve Zola, bizzat içinde bulunarak gözlemlediği maden ocağını, işçileri, işçilerin yaşadıkları evleri, çalışma koşullarını, sınıflar arası ilişkileri ve grevi muhteşem bir incelikle kurgulayarak okuyucuya uzun soluklu fakat çok akıcı bu eseri sunuyor. Maden işçilerinin içinde bulunduğu yaşam ve hak mücadelelerini, aşkı, sevgiyi ve insani tüm durumları büyük bir gerçeklikle ortaya koyup, sosyolojik anlamda toplumsal sorunlara ve tabakalaşmış sınıflı bir yapıya önemli bir açılım ve eleştiri getiriyor. Listedeki diğer kitaplardan farklı olarak listeye eklediğimiz Germinal, roman olması dolayısıyla sosyolojiye ilgi duyan herkese rahatlıkla önerebileceğimiz bir kitaptır. Roman Fransa’nın Montsou kasabasında maden ocağında çalışan kalabalık bir ailenin hayatlarını anlatıyor, Etienne isimli baş kahramanın bu kasabaya gelip maden ocağında çalışmaya başlamasıyla olaylar seyrediyor. Sermaye sahiplerinin ve işçilerin arasında çatışma ve boyun eğme farklı işçi tipleri ile aktarılıyor.
Sosyolojik Düşünmek/Zygmunt Bauman
Bauman’ın sosyolojik düşünmenin önemini ortaya koyduğu eseri. Bunu yaparken sadece sosyoloji öğrencilerine değil konuya ilgi duyan herkesin okuyabileceği şekilde kaleme alıyor. Sosyoloji bölümüne yeni başlayacaklar için ise iyi bir başlangıç kitabı olacağını düşünüyoruz. Bauman, kitabın içerisinde hayatımızın her alanına sosyolojik bir bakışla bakabilmeyi, böylece gündelik olayların içinde de bu boyutu yakalayabilmeyi gösteriyor. Ona göre sosyoloji ve sosyolojik düşünmek kesinliğe varacak bir yol sağlayamaz. Ancak sosyolojik düşünmek Bauman’ın sözleriyle “Özgürlük davasına hizmet eder.”
Bu beş kitaba ek olarak:
Aydınlanmanın Diyalektiği/Adorno
Akıl Tutulması/Horkheimer
Ağ Toplumunun Yükselişi/Manuel Castells
Toplumun Mcdonaldlaştırılması/George Ritzer
Elimizden Kaçıp Giden Dünya/Anthony Giddens
Sosyolojik Düşüncenin Evreleri/Raymond Aron
Tek Boyutlu İnsan/Herbert Marcuse
Türkiye’de Toplumsal Tabakalaşma ve Eşitsizlik/Lütfi Sunar
Comments