"Yedinci Kıta" afişlerini görüyor musunuz bugünlerde sokaklarda? Televizyonlarda görüyor musunuz "Yedinci Kıta temsilcisi İstanbul'da" başlıklı haberleri? Evet, İstanbul Bienali'nin tanıtımı için yapılmış şeyler bunlar fakat "Yedinci Kıta" derken neyden bahsedildiğini biliyor musunuz? Bu konu hakkında kısa bir video izlemek isterseniz sizleri Barış Özcan'ın Youtube kanalındaki videoyu öneriyoruz. Bienalin küratörü olan Fransız akademisyen ve yazar Nicolas Bourriaud ise bu kıtayı 'yaşamak istemediğimiz, reddedip attığımız şeylerden oluşmuş bir ülke’ diye tanımlıyor. Bienale 2007’den 2026’ya kadar sponsor olan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç da şu sözleri kullanıyor: “Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki; toplum olarak daha iyi bir gelecek arzu ediyorsak yaratıcılığa ve cesur adımlara, şimdi her zamankinden daha fazla ihtiyaç var."
Şimdi geldik kendi konumuza.. Yedinci Kıta daha fazla büyümeden ve dünyamızın sonunu getirmeden önce bir hedef belirlemeliyiz; Sıfır Atık ile yaşamaya bir an önce başlamalıyız. Bunun için yapabileceklerimizi bir araya getirmek bizden, uygulaması hepimizden!
Cam şişeler 4000, plastik şişeler 450 yıl, süt kartonları 5, tek kullanımlık yemek kapları da dahil tek kullanımlık çoğu şeyin ana maddesi strafor 50 ve ince plastik poşetler 10 ile 20 yıl arası bir süre doğada çözülmeden kalıyor. Tek kullanımlık plastiklerin yalnızca %10'luk bir kısmı doğada çözünebiliyor. Bütün plastik atıklarımızın üçte biri de toprağımıza, tatlı sularımıza ve denizlerimize karışıyor. Bugüne kadar 270'ten fazla hayvan türü atıklara takıldı, 240'tan fazla hayvan da plastik yuttu! 2030 yılına kadar 104 milyon ton plastiğin ekosistemimize karışmış olacağı tahmin ediliyor... Gözlerimiz dolarak söylüyoruz; deniz kuşlarının %90'ının midesinde, yediğimiz balıkların da %18'inde plastik atık var... Doğaya ve aynı evreni paylaştığımız bu canlılara verdiğimiz hasarı en aza indirmek için; plastik pipetlere, plastik poşetlere, plastik bardaklara, tek kullanımlık ambalajlara, ambalajlı yemeklere, tek kullanımlık tabak, bardak, çatal, bıçak ve kaşıklara hayır demeliyiz!
İlk adımı kendimize ait çelik pipetimizi çantamıza koymakla atabiliriz. Plastik pipetleri kullanmamalıyız çünkü plastik pipetler suları kirletiyor, canlılara zarar veriyor (deniz kaplumbağalarının burnuna giriyor, yunusların boğazını tıkıyor..) ve parçalanarak mikroplastiklere dönüşerek kendi sağlığımızı da tehdit ediyor.
Evlerimizde kullandığımız bitkisel yağların atıklarının da geri dönüştürülebilir olduğunu biliyor muydunuz? Bitkisel Atık Yağlar uygun şekillerde toplanıp geri dönüşüme gönderilirse; Biyogaz ve Biyodizel üretiminde kullanılabilir. Biyogaz ve Biyodizel de yenilenebilir çevre dostu enerji kaynaklarıdır. Bu ürünlerin kullanımı da çevreye verdiğimiz zararı azaltır. Bir litre atık yağ, bir milyon litre suyun kirlenmesine sebep olur! Ek olarak da su yüzeyini kaplayarak havadan suya oksijen transferini önler ve su canlıları bu durumdan olumsuz etkilenir.
Atık pillerimiz de çevrenin kirlenmesine sebep olan çok ciddi sorunlardan biridir. Atık pillerimizi market, AVM, muhtarlık, hastane, okul, işyeri gibi noktalardaki atık pil kutularına atabileceğimiz gibi şarj edilebilir pişler kullanarak daha az atık oluşumunu sağlayabiliriz. Atık piller uygun şekillerde toplanıp geri dönüşüme gönderildiğinde; Atık pil işleme tesislerinde fiziksel işlemler ile değerli metaller ve pil tozu eldesi sağlanır. Ekonomik bir değeri olan pil tozu ve metaller farklı endüstrilerde alternatif hammadde olarak kullanılabilir. Atık piller içeriğindeki ağır metaller sebebiyle 6 m2'lik toprağı kirletir. Toprağımız verimsizleşir ve canlılar zarar görür...
Kıyafetlerimizi bir seneden fazla kullandığımızda karbon ayak izimizi sene başına %24 azalttığımızı biliyor muydunuz? Kullanmak istemediğimiz kıyafetlerimizi satmak, bağışlamak veya başka şeylere dönüştürmek de çevremize fayda sağlamak için çok ideal yollardır. (Sosyal medyada zaten karşınıza onlarca ikinci el eşya alım-satım uygulamaları çıkıyor, dönüştürmek için de fikir edinmek isterseniz Pinterest uygulamasını kurcalayabilirsiniz!)
Peki yeni eğitim dönemimizde neler yapabiliriz? Önceki senelerden kalmış, içinde boş sayfalar bulunan defterlerimizi kullanmaya devam edebiliriz. Sıvı ihtiyacımız için çelik mataralar kullanabiliriz. Mesela ben kahve ihtiyacım için bir termos ve su ihtiyacım için de cam bir şişe alarak başlangıç yaptım! Beslenme çantası kullanarak ambalajlı ürünler kullanmaktan kaçınabiliriz.
Peki ya ofislerimizde neler yapabiliriz? Tek kullanımlık kağıt bardaklar yerine termos kullanmak burada da işe yarayacaktır. (Starbucks tarzı işletmelerde kahvenizi karton bardak yerine normal bardaklarda veya termosunuza istemeye başlamak da çok işe yarayacak bir adımdır!) Öğle yemeklerini evden taşımak ve tek kullanımlık ürünlerden uzak durmak da aynı şekilde işe yarayacaktır. Gereksiz çıktılar almaktan kaçınarak önemli notları defterinize almak da çok işe yarayan adımlardan biridir.
Şehir içi ulaşımımızı sağlarken toplu taşımaları kullanmalıyız. Bu seçim özel araç kullanmaktan üç kat daha verimlidir. Toplu taşımadaki verimi arttırmak adına da -eğer mümkünse- raylı sistemleri ve tramvayları tercih edebiliriz.
Günümüzün ve hayatımızın çoğunu geçirdiğimiz evlerimizde neler yapabiliriz?
Eski akkor ampuller geri dönüştürülebilir ürünler değildir. Ek olarak bu ampuller enerjisinin yalnızca %5'ini ışığa çevirebildiği için enerji kaybına da yol açıyor! Bunlar yerine geri dönüştürülebilir ampuller kullanarak hem doğaya hem de ekonomimize katkıda bulunabiliriz!
Deterjanlar içeriğindeki maddeler sebebiyle hem cildimize hem de doğaya çok ciddi hasarlar veriyor. Evde doğal temizleyicileri yapmak ise çok basit! Aynı deterjan tehlikesi mutfaklarımızda da var! Bulaşık deterjanlarının denizlerimize olam zararlarına ek olarak içeriğindeki sentetik kimyasallar mutfak eşyalarında birikerek sağlığımıza da zarar veriyor! Ve inanır mısınız; bulaşık deterjanımızı evde yapmak da çok kolay! Tariflere @sifiratikgovtr instagram adresinden ulaşabilirsiniz! Şimdiden hepimize kolay gelsin! :)
Her yıl 7,2 milyon ton yenilebilir durumdaki ürünü çöpe attığımızı biliyor muydunuz? Bunun önüne geçebilmek için ihtiyacımızdan fazla ürünü satın almamalıyız. Unutmayın ki hedefimiz sıfır atık ile yaşamak. Yiyeceklerimiz konusunda da sıfır atığa ulaşmak için yapabileceğimiz çevre dostu önerilerimiz var tabii;
Bayat ekmekleri küp küp doğrayıp fırınlayarak çorbaların içine kıtır ekmek olarak katmak çok lezzetli olacaktır ve sürprize bakın aynı zamanda da sıfır atık oluşumu sağlanmış olacaktır! Kök sebzelerin saplarını çorba yapımında kullanmak, kabak ve patlıcan kabuklarını turşulara renk vermesi için kullanmak, meyve ve sebzelerimizi yıkarken kullandığımız suları biriktirerek temizlik ve çiçek sulamada kullanmak da hem kolay hem de çok işe yarayacak adımlardır.
Son olarak gözardı edilen bir şeyden de bahsetmek istiyoruz; Elektronik cihazlar kullanılamayacak duruma geldiğinde elektronik atık (e-atık) haline gelmektedir. Ülkemizde maalesef ki her yıl 539 bin ton e-atık ayrıştırılamadığı için çöpe gidiyor. Dünya'da da her yıl 50 milyon tonluk e-atık oluşumu gözleniyor. Fakat biliyor musunuz, bu e-atıkların geri dönüşümü de mümkün... Kullanılamayacak durumdaki e-atıkların dönüşümü için ALO 181'i arayabilir ve bulunduğunuz bölgedeki atık getirme merkezleriyle iletişime geçebilirsiniz. Böylece hem ekonomiye hem de daha güzel bir geleceğe ciddi bir katkıda bulunmuş olursunuz.
Yani aslında şunu anlatmaya çalışıyoruz; dünyayı kurtarmak ve karbon ayak izimizi yok etmek çok basit şeyler.
Dünyayı kurtarmanın basit 7 adımı;
1. Tasarruflu ampuller kullanmalıyız.
2. Geri dönüşüm yapmalıyız.
3. Ağaç dikmeliyiz.
4. Kağıtların her iki tarafını da kullanmalıyız.
5. Gıdaların israfından kaçınmalıyız.
6. Pet şişe kullanmamalıyız.
7. Alışverişe tekrar kullanılabilir çantalarla gitmeliyiz.
Karbon ayak izimizi yok etmenin basit 4 adımı;
1. İhtiyacımız olanı satın almalıyız.
2. Organik gıdalara yönelmeliyiz.
3. Yerel ve sezonunda ürünler tercih etmeliyiz.
4. Kendi gıda ve ürünlerimizi üretmeliyiz.
Unutmayın ki bunlar zaten yapmak zorunda olduğumuz şeyler. Kendimiz için, geleceğimiz için, çocuklarımızın dünyanın sonuna doğmaması için, maviliklerde ve yeşilliklerde buluşabilmek adına yapıyoruz!
Bazı değişimler adım adım yapılırken bazıları aniden yapılır. Burada saydığımız sıfır atık hedefli yolların bazılarına aniden geçiş yapabileceğiniz gibi bazılarını birden yapabilmeniz mümkün değil. O yüzden lütfen pes etmeyin ve sıfır atık hedefinize doğru yola koyulun.
Güzel bir geleceğe ulaşmak bizlerin elinde, temiz bir gelecek imkansız değil!
(Bu yazının oluşumunda bizlere rehberlik eden @sifiratikgovtr hesabında emeği geçen herkese, uyanmamızı sağladıkları için teşekkür ederiz. Bir aracı olarak umarım kalemimizden dökülenler amacına ulaşırlar!)
Commentaires