top of page
  • Yazarın fotoğrafıSüeda Olgun

ÖZŞEFKAT: Kendimizin En Yakın Arkadaşı Olmak

Sevdiğimiz insanlar bizim için önemlidir. Bu yüzden onlara karşı her zaman anlayışla, şefkatle ve sabırla yaklaşma eğilimi içerisinde oluruz; zor zamanlarında yanlarında oluruz, eleştirmeden dinleriz ve oldukları gibi kabul ederiz onları. Bir başka insana bunları yapmak kolay gelir belki de, peki bunların kaçını kendimize yapıyoruz? Kendimize karşı ne kadar anlayışlıyız, ne kadar sabırlıyız ve ne kadar şefkat gösterip seviyoruz kendimizi? Pek çok az, belki de sevdiklerimize gösterdiğimizin binde biri kadar… Kendini şefkatle kucaklamak ve kabul etmek, kendinin en yakın arkadaşı olmak ne demek? İşte bu yazı tam da bunun için sizlerle…

Öz şefkat Nedir?

Hepimizin günlük hayatta kendini sık sık eleştirdiği olur. Hatta içimizde durmak bilmeyen bir ses vardır, hiç susmaz. Hata yaptığımızda, başarısız olduğumuzda sürekli aktiftir ve harekete geçer, kendimizi yargılamamıza ve eleştirmemize neden olur, hem de en acımasız şekilde…

Kültürümüzde aile ve arkadaşlarımıza karşı nazik olmaya önem verirken kendimize karşı nazik olmak aklımıza bile gelmez. Bir hata yaptığımızda kendimizin başını okşamak yerine bir tokat da biz atarız, bazen kendimizi teselli etmek saçma bile gelir. Öz şefkat kişinin zor zamanlarında, hata yaptığı durumlarda, sıkıntı yaşadığında ya da zayıf anlarında kendisine karşı duygusal anlamda destekleyici ve anlayışlı olmasını içerir. Öz şefkat için Zeynep Selvili Çarmıklı “Kişinin kendisi ile iyi bir dost olma becerisidir” diyor. Aslında kendimize karşı takınmamız gereken tavır sert bir öz eleştiri değil, öz şefkatle sıcak bir sarılma olmalıdır. Başkalarına anlayışlı olmayı bildiğimiz kadar, kendimize anlayış göstermeyi ve sarılmayı bilmek oldukça önemli bir beceridir.

Öz Şefkatin Üç Bileşeni Öz şefkatli Farkındalık eğitiminin kurucularından Kristin Neff’e göre öz şefkatin üç bileşeni bulunur:

Öz nezaket - Kendimize tıpkı sevdiğimiz birine yaklaşacağımız şekilde; iyilikle, sevgiyle ve nezaketle yaklaşmaktır. Ortak insanlık hissiyatı - Acı çektiğimiz zaman çok sık ‘’neden ben’’ sorusunu sorar ve diğer insanlardan kendimizi soyutlarız, aslında acı tüm insanlar için evrenseldir. Öz şefkatle herkesin acı çektiğini fark eder ve kendi acımızı da insan olmanın bir parçası olarak görürüz. Bilinçli farkındalık (mindfulness) - Acımıza şefkatle yaklaşmamız için önce onu fark etmemiz gerekir. Bilinçli farkındalık bir dikkat halidir. Hissettiklerimizi bastırmaz ve acımızı görmezden gelmeyiz, hislerimize özgürlük tanır ve yalnızca onları hissederiz. Mindfulness en basit haliyle ‘’şimdiki zaman farkındalığı’’ anlamına gelir. Duygu, düşünce ve olayları bilinçli bir şekilde, yargılamadan, nazik bir şekilde odaklanma ve izleme becerisidir. Bu izleme her zaman gerçekleşebilir.


Bu satırları okuduktan sonra gözlerinizi herhangi bir nesneye yönlendirin, örneğin bir bardak. İlk defa bir bardak görüyormuşçasına dikkatinizi ona verin. Şekline bakın, büyüklüğüne bakın, alın elinize dokunun, hatta koklayın. İşte yapılan bu etkinlik bir bardağa objektif şekilde bakma ve onu deneyimleme bir mindfulness pratiğidir. Mindfulness egzersizleriyle yaptığımız şey dikkatimizin gittiği yeri yönetmektir.


Mindfulness ve bilinçli farkındalık birbirine çok benzeyen ve birbirinin yerine kullanılan kavramlardır, fakat çok ince anlam farklarını barındırırlar. Bilinçli farkındalık o an olan bir durumun farkında olmaktır. Mindfulness ise bu eylemi yaparken tarafsız ve nazik olarak yapmaktır. Mindfulness’i hayatımıza iki şekilde uygulama yolu vardır:

1) Formal egzersizler - her gün bilinçli olarak oturup ya da uzanıp (meditasyon formatında) nefes, beden, sesler, duygular ve düşüncelere odaklanmaktır.

2) İnformal egzersizler - özgür bir şekilde yemek yeme, ev işleri, iletişim gibi günlük aktivitelerde, işte evde veya herhangi bir yerde, temelde her türlü eylemde farkındalık yaratmayı içerir.


Öz Şefkat Hakkında Yanlış Bilinenler Öz şefkat kendine acımanın bir yolu değildir. Öz şefkat zayıflık demek değildir. Öz şefkat kişiyi kendini beğenmiş yapmaz. Bunların her biri öz şefkatin anlamının doğru bilinmemesiyle ilgili metaforlardır. Bir insanın zor anlarında kendini aşağılamak ve yargılamak yerine kabul etmesi, kendini sevgiyle kucaklaması, bazen hata yapılabileceğini bilmesi ve kendini olduğu gibi kabul etmesi zayıflık ve kendine acıma değil aksine güçlü bir benliğin göstergelerinden bir tanesidir. Kendini doğrularıyla ve yanlışlarıyla, hatalarıyla kucaklamayı bilen insan kendini seven, kendisiyle barışık insandır. Kendini sevmek, kendiyle barışık olmak, kendinin en yakın arkadaşı olmak da yüksek öz şefkat duygusunun belirtilerindendir.

ÖZ ŞEFKAT ÖLÇEĞİ

Öz şefkat kavramını 2003 yılında psikoloji literatürüne kazandıran kişi Kristin Neff’tir. Yoğun çalışmalarının sonucu kişilerin kendilerine duydukları öz şefkatin düzeyini ölçen bir Öz Şefkat Ölçeği hazırlamıştır. Ölçeğin özgün hali Neff’e aittir. Ölçeğin Türkçeye uyarlanması, geçerlilik ve güvenirlik çalışmalarının yapılması Ümran-Ahmet Akın tarafından yapılmıştır.

Kendi öz şefkat seviyenizi ölçmek ve öz şefkat ölçeğine ulaşmak için;


ÖZ ŞEFKAT TEDx ÖNERİSİ

Zeynep Selvili Çarmıklı’nın ‘’En Acımasız Ses’’ isimli TEDx konuşması öz şefkat konusuyla ilgili izlenebilecek en güzel ve en eğitici videolardan bir tanesi, izlemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. Videoya ulaşmak için;


Sevgili okur, ne olursa olsun kendine nazik davranman ve onunla dost olmaya devam etmen dileğiyle...


185 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page